You are currently viewing Huruf-u Mukattaa’nın Kökeni
  • Post category:Mitoloji
  • Reading time:7 mins read

İnsanoğlu, bir bilinmezle uğraştığı zaman onu daha da gizemli, dolayısıyla çekici kılmak için çeşit çeşit icatta bulunuyor. Elif lam mim kimileri için bunların biri fakat, aslında, o kadar da enteresan değiller.

Bu satırların yazarı bu harflerin anlamını bilmese de nereden geldiğini ve olası anlamını biliyor. Gelin buna bir bakalım. Ve her zamanki gibi tarihte İslam’dan çok öncesine bir gidelim.

Sümer ve 360

Medeniyet Sümer’de Sümer’le başladı. Bu manyağın manyağı güruh bugüne pek çok şey miras bıraktı. Bunların birisi 360 sayısı.

Nedir bu 360? “Evrendir”. 360; 2, 3, 4, 5, 6, 8, 9, 10, 12, 15… tonla sayıya kalansız bölünür. Bunun üzerinden saatleri sayarız, günleri sayarız, seneyi sayarız, bugün meridyenleri sayarız…

360 matematiksel olarak güzel ama sadece dünyevi değil bunun özelliği. Aynı zamanda ilahi/göksel: Tanrıları sayılarla da betimliyorlar ve tanrılar 360’ı böldükçe büyüyorlar. Örneğin tanrıların kralı olan An’ın sayısı 60. 60, sadece 360’ı tam bölmüyor, aynı zamanda en küçük büyük sayı (en küçük ikinci büyük sayı 30, ikinci büyük olma sebebi de dörde tam bölünememesi). An’ın altındaki tanrılar üçlemesinin en insansever, en tatlı olanı Enki’nin sayısı 40. Abisi Enlil’in sayısı 50.

Biraz daha gidelim, buradaki bilgiyi sonraki yazılarda da hatırlayalım: Ay tanrısının sayısı 30, güneş tanrısının sayısı 20. Üç büyük tanrının üçüncüsü ve en büyük tanrıça olan İnanna’nın sayısı 15.

Hepsinin 60/360’la olan ilişkisini sanırım gördünüz?

Başka sayılar da var tanrıları betimleyen (7-8-9-10 vesair), fakat bize şimdilik bu kadarı yetsin.

Sümer metinlerinde an geliyor bunlar tanrının adını yazmıyor, sadece sayıyı koyup geçiyorlar zira okuyan kişi ne okuduğunu biliyor.

Sümer’deki bu huyu Yahudiler, huyları olduğu üzere, çalıyorlar.

Kabala

Mevzu dinler oldu mu şu kural değişmez: Bir din bir şeyi çıkardığı/ürettiği zaman o kaybolmaz. Şekil değiştirir, anlam değiştirir ama yaşamaya devam eder.

Sümer’in tanrılara sayı vermesi, zaman içinde değişmiş, ebced’e ulaşmış. Ebced’in de kökü Sümer’in kadim hırsızında: Yahudilikte.

Yahudilerde ebced’in adı gematria. Ve inanır mısınız, harflerin karşılıkları bile aynı zira alfabe dizilimleri Fenikelilerin bulduğu (ve bugün örneğin Rusçada da kullanıldığı gibi) a-b-d-g şeklinde gidiyor her iki dilde de.

Hadi beni boş verin, buyrun Karac’oğlan’ı dinleyin:

  • https://en.wikipedia.org/wiki/Gematria
  • https://en.wikipedia.org/wiki/Abjad_numerals

(Türkiye’den Wikipedia’ya giremeyenlerden özür dilerim. Başka yere bakmaya üşendim, merak ettiyseniz siz de basit bir aramayla bulabilirsiniz)

Önce tanrıları numaralandırdık, sonra numaraları harflere atadık. İş o boyutlara vardı ki Yahudilerde tanrının gizli adını arayanlar türedi, kahinler türedi, sihirbazlar türedi… Tabi sadece bunlarda türemedi. “Modernleştirilmiş” ve “evrenselleştirilmiş” Yahudilik olan İslam’da da bu aynen devam etti.

Araplarda ve İslam’da Ebced

Bir konu pek az kişinin ilgisini çeker: Tuvalete hangi ayakla girileceğini dahi anlatan peygamberin hangi pozisyonda işemenin doğru olduğunu soran sahabesi, bir kere bile çıkıp “ya hacı iyi dedin, güzel dedin de bu elif melif ne ayak la, desene bir” dememiş.

Bunun anlamı ne? Bu sahabe de bu harflerin ne demek olduğunu biliyor.

Şimdi kendinizi düşünün. Çölün ortasındasınız (ki Kabe’nin aslında Petra olduğunu söyleyen ve akla gayet mantıklı gelebilen bir teorinin varlığını da anımsatalım burada) ve canınız çok sıkılıyor. O kadınla seviş, bu adamla çatış, gün bitmiyor. Ne yapıyorsunuz? Antil kuntil uğraşlar buluyorsunuz kendinize. İşte “şiir” bunun bir sonucu – tıpkı ebced gibi.

Ebced’in yaygınlığına da mı inanmadınız? Buyrun, İslamcı taife de bunu anlatıyor:

Peygambere bir grup Yahudi geliyor, elif lam mim’i soruyorlar. Peygamber de evet böyle bir ayet var deyince Yahudiler “eh, senin ümmetin ömrü kısaymış” diyorlar (elif 1, lam 30, mim 40), toplam 71 sene diyorlar, beğenmiyorlar peygamberi. Yani burada bir yıla işaret olduğunu düşünüyorlar. Buradan şunu çıkarabiliyoruz: Bu harfler yıllara işaret olarak görülüyormuş. Peki, sadece bu kadar mı?

Tekrar Huruf-u Mukattaa

Ebced’den huruf-u mukattaaya dönelim şimdi. Kuran’daki bu harflerin birkaçının (bugünkü) sayısal karşılığı şunlar:

Elif-lam-mim: 71

Elif-lam-ra: 231

Ha-mim: 45

Ya-sin: 70

Bir anlamı var mı? Benim için yok. Hani 360’la alakalı olsalardı tanrıların kodları aynı kalmış derdim ama diyemiyorum.

Peki, bunların anlamı ne? Tekrar ediyorum, ben bilmiyorum ama şunu biliyorum: Öyle peygamberle Allah arasında şifreli telgraf, efendime söyleyeyim Allah-Cebrail-Muhammed üçlemesi (oha, teslise gel!), ayetlerin arasını ayırmaya yarayan bir araç… filan değiller. Gerçekler, yaşanan günde gerçek bir karşılıkları var. Sonra zaman geçmiş, unutulmuş.

Hülasa bu harflere takıksanız şu ihtimalleri düşünün diyerek yazıyı bitireyim:

  1. Bunlar tarihlere işaret olabilir.
  2. Bunlar tanrılara işaret olabilir – ki bence en olası durum bu.
  3. Bunlar o günün yaygın kodlarından olabilir (işte elif-lam-ra dersem çık, ta-ha dersem çıkma gibi).
  4. Bunlar farklı tanrı/göksel varlığa işaret olabilir (yani elif, atıyorum, Enki demek, ta Enlil demek gibi) – ki bu da ikinci en olası durum.

Not: Bu harflerin Kuran’da aslında hiç bulunmadığını, sonradan eklendiğini söyleyip açıkça kafirlik yapanlar da var. Onlara itimat etmeyiniz.